19 Kasım 2014 Çarşamba

Aşkın Beden Dili

Günlük hayatımızda biz sussak da bedenimizin her bir parçası konuşuyor. Ağzımızla yaptığımız en iyi şeyin konuşmak değil, gerçekleri saklamak olduğunu biliyor muydunuz?

Artık günümüzde herkes iletişim dediğimiz şeyin yalnızca konuşmak olmadığını biliyor. İletişim kurarken 3 ana kural kullanıyoruz. Bunlardan biri “kelimeler”. İnsanlar biz konuşurken ilgilerinin yüzde 10’luk kısmını kelimelerimize veriyor. Karşımızda ki insanüzüntümüzü, öfkemizi, sinirimizi, mutluluğumuzu, hassasiyetimizi, nefretimizi daha çok kelimeleri hangi ses tonuyla söylediğimizden anlıyor. Ses tonu insan dikkatinin yüzde 30’luk bir kısmını kapsıyor. Geriye kalan yüzde 60’lık kısım ise beden diline ait. Yani anlaşıldığı gibi kelimelerimiz; içimizden ve aklımızdan geçenlerin çok küçük bir kısmını kapsarken; bedenimiz, tavır ve mimiklerimiz oldukça büyük bir kısmını kapsıyor. Ve daha da önemlisi ağzımız yalan söylüyor ama vücudumuz asla!

Okuyacağınız bu yazıdan sonra “Bana yalan mı söylüyor?”, “Benden hoşlanıp, hoşlanmadığını nasıl anlarım?”, “Beni aldatıyor mu?”, “Daha etkileyici olmak için neler yapmam lazım?”, “Karşı tarafın cinsel duygularını kabartmak için neler yapmam lazım?”, “Benim yanımda olmaktan keyif alıyor mu?” ve “Nasıl daha özgüvenli gözükebilirim?” gibi sorularınızın cevabını bulacak, hayata geçirebildiklerinizden sonra hedeflediğiniz alanda başarıyı yakalayacağınızı göreceksiniz.

Eminiz ki her biriniz “Aşkta beden diline neler olur?” sorusunun cevabını merak ediyorsunuz. Öncelikle dikkatinizi çekeceğini düşündüğümüz bu sorunun cevabıyla başlayalım. Genellikle duygusal bir yolculuk yaşayacaksak, bedenimizin de değişime uğrayacağı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Peki, bu değişimler nelerdir? Aşık insana neler olur? Aşık olduğumuzu ve bize aşık olan bireyleri nasıl anlarız? Aslında çok kolay. Aşkın beden dilinde en önemli faktör; gözlerdir. O anda yaşamış olduğumuz heyecanın beynimize gönderdiği sinyalle göz bebeklerimizde fark edilir derecede büyüme görülür. Unutmayın ki, bu saklanabilir bir detay değildir. Her şeyden önce göz bebekleri sizi ele verir. Aşkın beden dilinde ki bir diğer detay dediğimiz ve fark etmesi yine çok kolay faktör bedensel eşleşmedir. Eğer karşımızda ki insandan çok etkilenmişsek, ona aşık olmuşsak ya da karşımızda ki çok değer verdiğimiz bir bireyse farkında olmadan bedenimiz onunla eşleşir.Örneğin çocuğunuzu severken tavırlarınıza hiç dikkat ettiniz mi? Onun boyuna iner, onun mimiklerini yapar ve hatta çocuksu bir ses tonuyla konuşursunuz. Aşık olduğunuzda da beden diliniz tam olarak böyle eşleşir. Bir şey anlatırken karşınızdaki insanın mimiklerini kullanmaya, onun gibi gülmeye, en belirgin tepkilerini hayatımıza geçirmeye başlarız. Hatta onun en sevdiği şarkılardan etkilenmeye, onun gibi dans etmeye ve onun gerçeklerini benimsemeye başlarız. Bunun nedeni bilinçaltımızın tamamen bir olmayı ve farklılaşmamayı istemesidir. Bizi bir diğer ele veren faktör de gülümsemelerimizdir. Aşık olduğumuzda; gülümsemek için bir sebebe ihtiyacımız yoktur. Olur olmaz gülümsemeye başlar, her fırsatta etrafınıza gülücükler saçarsınız. Bunu siz fark etmeseniz de sizi sık görenler ve yakından tanıyanlar anlar. “Kendine dokunma” da aşkın beden dilinde oldukça göze çarpan bir detaydır. Eğer karşınızda ki insan size aşıksa ya da sizden çok hoşlanıyorsa onu gözlemleyin, çünkü siz ona baktıkça o kendi vücuduna dokunacaktır. Genellikle kendi koluna, bacağına, koluna, ensesine ve dudaklarına dokunur.

Aşık olduğumuzu gösteren genel beden dili yargıları olsa da bu alanda da kadın beden dili erkek beden dilinden ayrılıyor. KADIN AŞIK OLUNCA beden diline neler oluyor? Kadın aşık olunca gözlerinin içine daha derin bakmaya başlıyor. Göz teması konusunda kadınlar, erkeklere nazaran daha başarılılar. Yanınızdayken yanakları kızarmaya başlar. Ses tonunu sizinkine uydurmak için yükseltir ve alçaltır. Bunu bedensel eşleşme ile size daha uygun hale gelebilmek adına bilinçsizce yapar. Size doğrudan bakmayı tercih etmez. Sizi, genellikle başını yana eğerek ya da yandan bir bakış atarak dinler. Bu tipik bir kadın beden dilidir. Konuşma esnasında eli sık sık yanaklarına gider. Avuç içlerini size doğru açık tutar. Avuç içi psikolojisi diye bir şey vardır. Eğer avuç içinizi karşınızdakine gösteriyorsanız karşı taraf sizi samimi bulmaya, kendine daha yakın hissetmeye başlar. Kapalı avuç içleri soğuk, mesafeli ve samimiyetsiz bir beden dili hareketidir. Eğer kadının üzerinde takı varsa sizinle konuşurken onunla oynamaya başlar. Çünkü takı da bir kadının değer verdiği bir şeydir. Ve kadın her zaman değer verdiği nesneleri eşleştirmeyi tercih eder. Bu sebeple de etkilenen her kadın, her fırsatta takılarıyla oynar. Kalabalık bir ortamda sadece sizinle konuşur. Bir şekilde konuyu size getirmeye çalışır ve odak noktası sizi yapmaya çalışır. O sırada bir şey anlatıyorsa bile önce sizin sorunuza cevap verir. Konuşurken bileklerine dokunur. Kadınlarda bilek cinselliği simgeleyen bir bölgedir. Pürüzsüz oluşu erkeğinde odak noktası olmasını sağlar. Klasik ama doğru bir yargı olan; “saç oynaması” da aşık kadın beden dili davranışıdır. Bir diğer ve en önemli beden dili tüyosu da ayaklardır. Ayaklar yalan söylemeyen tek organdır. Ayak uçları her zaman odak noktasını gösterir. İki kişilik bir masada genellikle ayaklar karşınızdakini göstermek zorunda olduğu için bunu anlamanız biraz güç olabilir. Ancak kalabalık bir masada oturuyorsanız ve sizden etkilendiğini düşündüğünüz kişi size uzak oturuyorsa yapacağınız ilk iş ayaklarına dikkat etmek olmalıdır.Çok ilginç bir şekilde istemsizce ayaklar size döner. Ancak ayaklar bir tek etkilenmeyi temsil etmez. Çıkış kapısını gösteren ayak uçları; ilginin dağıldığını, karşı tarafın sıkıldığını ve kalkmak istediğini gösterir. Bu aşamada atağa geçmeli hemen dikkati yeniden toplamalısınız. Topuklu ayakkabı giymiş bir kadının, ayakkabıları da onu ele verir. Hoşlanan kadın sizinle konuşurken ayakkabısının topuğunu çıkarıp sallaması sizi çekici bulduğu anlamına gelir.

Peki ya ERKEK AŞIK OLUNCA beden diline neler oluyor? Erkeklerin yapacağı ilk davranış bakışlarınızı yakalamak olacaktır. Unutmayın ki her erkek avcıdır ve kadını yakalamak gözlerde başlar. Erkekler öncelikle göz teması kurar, ardından gözlerini kaçırır ve sonra yeniden sizin tarafınıza bakar. Bu erkeğin istediği bir oyundur. Konuşma esnasında kolunuza ya da omzunuza dokunur ancak bunu arkadaşça yaptığını göstermeye çalışır. Erkekte en az kadın kadar nasıl göründüğüne önem verir bu yüzden etkilendiği kadının yanında elleri sık sık saçına gider ve onları düzeltme ihtiyacı duyar. Erkeğin aşık olduğu kadının yanında en çok yaptığı şey; horoz gibi kabarmaktır. Omuzlar daha dik durur, başını yukarı kaldırarak yürür. Sizinle eşleşebilmek için ses tonunu düşürür. Bu oldukça nazik bir tavırdır. Ses tonuyla sizi ürkütmek ya da sıkmak istememesinin göstergesidir. Erkekler görsel iletişim kanalına sahiptir bu nedenle sizi daha rahat görüş açılarına alabilmek adına,öne doğru eğilerek otururlar. Bu da sizinle konuşurken motivasyonun arttığını gösteren bir davranıştır. Erkeğin başparmaklarını kemerine geçirmesi cinsel içerikli bir beden dilidir. Ellerinde telefon, cüzdan gibi her hangi bir obje tutma gereği duyarlar. Erkeklerin avcı olduğunu daha önce söylemiştik. Avcı genlerinden gelen bir diğer özellik de gözlerini kısmaktır. Erkek sizi daha net görebilmek için size gözlerini kısarak bakacaktır.

Aşık kadın-erkek beden dilinin yanı sıra “BİR KADINI VE YA BİR ERKEĞİ BEDEN DİLİMİZLE NASIL ETKİLERİZ?” sorusu da toplumumuz da oldukça merak uyandırır. Etkileyici olabilmek hususunda da kadını erkekten ayıran bir takım özellikler vardır. Erkekler ne yaptığınızla ilgilenirken, kadınlar ise onu nasıl yaptığınızla ilgilenir. Örneğin; bir erkeği “seni seviyorum” sözcükleri kolaylıkla mutlu edebilirken, kadını “seni seviyorum” sözcükleri değil; bunu nasıl söylediğiniz mutlu eder. Aynı zamanda yaradılış gereği erkekler güzele, kadınlar ise güçlü olana yönelirler.

“BİR KADINI NASIL ETKİLERİZ?” sorusunun cevabına gelelim… Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bir erkeğin öncelikle güçlü olması gerekmektedir. Kadın doğası gereği erkeğin gücünden haz alır ve kendini güvende hisseder. Hem fiziken hem de ruhen güçlü olduğunuzu bilmek ve sırtını size dayayabilmek isterler. Fiziki güçten kast edilen tabi ki karnınızdaki baklavalar ve kol kaslarınız değildir. Duruşunuz mesela… Güçlü erkek, yürürken başı ve omuzları dik, yere sert basan adımlarla ilerlerler. Maskülenlik konusuna gelecek olursak; tabiki kadınların esprili ve komik erkeklerden etkilendiklerini biliriz. Ama bu aşırıya kaçmamalı. Erkeğin erkek gibi olması demekte asla takım elbiseli, elinde teşbihle gezen erkekler değil; bedenine hakim olan, daha ağır ve soğukkanlı bireyler olması demektir. Bunun yanı sıra hayatta başarıyı yakalamış, istediklerine sahip olmuş ve özgüvenli erkek beden dili incelendiğinde de farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Kadınlar özgüveni yüksek erkeklere eğilim gösterirler. Kadını etkileme aşamasında oturuşta çok önemlidir. Kadın, erkek arkadaşıyla otururken ona yakın olmak ister. Bu sebeple; erkek masa biraz öne eğilerek oturabilir. Bu kadınla ilgilendiğinin göstergesidir. Ancak bu şekilde de fazla oturmak doğru değildir. O zaman güç kadına geçer ve erkek karizması biter. Bir süre sonra erkek arkasına yaslanarak oturmalı ki kadın onu yeniden kendine çekmek için çaba harcasın. Ayak kuralından bahsetmiştik. Ayaklar her zaman odak noktasını gösterir. Ayaklarınız başka yönü gösteriyorsa kadın onunla ilgilenmediğinizi düşünecektir. Kadının bir diğer önem verdiği nokta da giyim tarzıdır. Dış giyim iç dünyanız hakkında mesajlar verir. Bu demek değil ki; pahalı giyinin, pahalı saatler alın… Önemli olan size ve vücut yapınıza yakışacak kıyafetler tercih etmektir. Bir erkeği karizmatik gösteren en önemli şey saat ve ayakkabıdır. Ayakkabınıza ve ayakkabı temizliğinize önem vermelisiniz.

Sırada “BİR ERKEĞİ NASIL ETKİLERİZ?” sorusunun cevabı var. Kadınlar bu konuda erkeklere nazaran 1-0 önde başlar. Ama yine de birçoğunuzun bilmesi gereken bir takım ipuçları da var. Bunlardan bir tanesi; erkeklerin avlanmayı sevdiği gerçeğidir. Yani çabuk elde ettiklerini hissederlerse kaçarlar. Sizin göz temasınız erkekler için oldukça önemlidir. Konuşma esnasında, erkeğin ilk önce direkt olarak gözlerinin içine bakın, bu bakışı kısa tutup sonra omuz üzerinden yan yan bakmaya başlayın. Tam bu esnada erkek de sizin tam bakışınızı yakalamak için uğraşa girecektir. Kulak hizasından yan yan bakarken yapılan hafif gülümsemeler ise erkeği tahrik etmeye yöneliktir. Elinizde bardak, telefon gibi nesneler varsa hafif hafif onlara dokunmanız da erkeği etkiler. Avuç içlerinizi görmesini sağlayın. Bu samimiyeti arttırır. İlk olarak erkeğin karşısında dik durmak önemlidir. Bu kendinize güvendiğinizi ve güçlü bir kadın olduğunuzu gösterecektir. Oturma sırasında bacaklarınızın birbirine yakınlığı da bir o kadar önemlidir. Ayrık bacaklar erkeklere her zaman itici gelmiştir.

Kadını, erkeği, ilişkilerini, etkileyici davranışlarını ele aldıktan sonra; Türk toplumunun zayıf noktası olan “ALDATMAK” ve “ALDATMANIN BEDEN DİLİ” var. Aldatma hususunda çok fazla düşünce ve araştırma mevcut. Kimi der ki “aldatmayan erkek yoktur.”, kimi der ki “aldatmak her insanın içinde olan bir eğilimdir.”, kimi der ki “seven insan aldatmaz.”, kimi de “her insan sadıktır, sonra aldatmayı öğrenir.” Yargılarını savunmaktadır. Eşimizi, sevgilimizi aldatıyor da olsak, korkulu rüyamızdır; “aldatılmak.”. Peki nasıl anlarız aldatıldığımızı? Sevgiliniz içindeki suçluluk duygusunu bastırmak için sizin isteklerinize her zamankinden fazla önem vermeye başlar. Yaptığı yanlıştan ötürü, “vicdan” yapmaya başlar ki bu da suçluluk psikolojisidir. Size sık sık hediye almaya başlar ve alışkanlıkları bir anda değişmeye başlar. Yeni hobiler edinip, yeni aktiviteler yapmaya başlar. Kendine özen göstermeye başlar ki buda diğer kişiye kendini güzel ve farklı gösterme çabasıdır. Yoğunluğundan şikayet ederken bir anda kendine özel zaman ayırmaya başlar. İnsan aynı anda iki kişiye ait olamaz. Duygular birbirine karıştıkça huzursuzluk artar. Sürekli saklama çabası benliğinden uzaklaşmasına sebep olurken agresif tavırları arttırır. Öyle şeyler yapar ki; sizin ona üzülmenize ve vicdan yapmanıza sebep olur. Size gösterdiği ilgi azalır. Çünkü yaşadığı gizli durumlar arttıkça bir yerden açık verebilme ihtimaline karşın sizinle daha az zaman geçirmek ister. Daha önce nefret ettiği bir aktivite ona güzel gelmeye, asla dinlemeyeceği bir müzik tarzı dinlemeye başlayabilir. İki kişi tarafından tercih edilmenin verdiği ego tatminiyle kendini her zamankinden güzel/yakışıklı hissetmeye başlayabilir. Ayna karşısında daha fazla zaman geçirmeler başlar. Sizi ya da ilişkinizi başlarıyla kıyaslamaya başlar. Bu artık sizin tek olmadığınızı düşündüğünü gösterebilir. Eleştiri tahammülü kalmaz. Sorumluluklarda ya da eskiden önem verdiği konularda özen azalır. Sizin nasıl göründüğünüzle ilgilenmemeye başlar. Size yaptığı şakalar sizi güldürmekten çok kırmaya başlar. Sizinle gitmediği ya da onun bildiğini bilmediğiniz mekanlar hakkında yorum yapmaya başlar.

Her insan kelimeleriyle "YALAN" söyler ama bedeniyle asla! Yalan söyleyen huzursuz olur ve sürekli pozisyon değiştirme ihtiyacı duyar. Özellikle erkekler yalan söylediklerinde sahte öksürükler ya da boğaz gıcıklanması yaratırlar. Amaç dikkat dağıtmaktır. Erkekler yalan söylerken küçük bir çocuğa dönerken, kadınlar burnundan laf aldırmamalarıyla gözlenebilirler. Gözler aynı zamanda her iki cinste de sağa bakar. Çünkü sol geçmişi, sağ geleceği düşünürken bakılacak yöndür. Yalan da gelecekle alakalı bir tasarı olduğundan, kişi yalan söylediği esnada gözler istemsizce sağa döner. Genellikle göz kontağından kaçınırlar. Yalan söylerken kullanılan tek organın ağız olması sebebiyle, yalan söyleme esnasında ağızlarını kapama ihtiyacı duyarlar. Yalan söyleyen kişiye gereksiz hiperaktivite gelir. Cümleleri birbiriyle bağlantılı olmaz. Ona söylediği yalanla alakalı soru sorduğunuzda, verdiği cevaba dikkat edin. Kurduğu ilk cümle sorunuzla alakı olmakla beraber ilerleyen cümleler tamamen konudan uzaklaşmakta ve kurduğu son cümlenin konuyla tamamen alakasız olduğu gözlenmektedir. Buda konuyu kapatma çabası olarak bilinir.

Herkes yalan söyler, herkes bir şeyler saklar, herkesin gizlemek istedikleri, su yüzüne çıkarmaktan çekindikleri vardır. Ancak beden dilinde her şey ortadadır. İnsanlar gizemlidir, beden dili açıktır. Konuştuklarımız bir yere kadar önemlidir. Önemli olan bedenimizin ne söylediğidir. Unutmayın ki iletişim çağında, insanları en çok rahatsız eden şey; samimiyetsiz kimselerin varlığıdır.

1 yorum:

  1. Merhabalar,

    İletişimde beden dili hareketlerimiz en önemli unsurdur. Yapılan araştırmalara göre iletişimde kelimeler %10, ses tonu %30 ve beden dili ise %60 oranında etkili olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, beden dili hareketlerimiz kelimelerimizden daha çok anlam ifade eder. Hal böyle olunca gerek toplumsal hayatta gerek iş hayatında başarılı ilişkiler kurmak ve yükselmek istiyorsak beden dili hareketlerimize dikkat etmemiz gerekir. Beden dili ile ilgili yazınızda paylaştığınız faydalı bilgiler için teşekkür ederim. İzninizle ben de en sık yapılan beden dili hataları üzerine yazdığım yeni yazımı okumanız için sizinle paylaşmayı isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/en-sik-yapilan-5-beden-dili-hatasi/

    Güzel okumalar dilerim, sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil